2 Aralık 2013 Pazartesi

şöyle olsun böyle olsun


Sonra tren rayları geçsin günlerin içinden*

ağır, telaşsız, bildiğince...

hem
sensizlik parmağımda bir cam kesiği sevgilim
acıyor, kanıyor
kırmızı
ılık
durmuş seyrediyorum yalnızca
kanatıp kanatıp
kimselerin tanımadığı kuşlar taşıyorum göğsümde
ve o kuşlar mavileri yırtıyorlar buğulu sesleriyle
belkinin muğlaklığı, sakladığı bütün temenniler rayları boyasın turuncuya
vapurlar da geçsin istiyorum hem
peşi sıra martılar
kireci dökülmüş avlular saklamaya devam etsin çocukluk korkularımı
gidilmemiş uzaklar beklemeye
çocuklar sokakta oynamaya
şehir akmaya devam etsin
her kabuk bir öncekini gizlemek içinse sevgilim
yani öyle demişse Gülten Akın
matruşka kalplerimiz kırılamaz mı artık?
yani bu kuşatılmışlığın ortasında biz
şahane ezgiler kulağımızda
sıcak çaylarımızı yudumlayamaz mıyız pencere önünde?
kucağımızda kediler
küçük tabaklarda hani senin de sevdiğin komşu tarifi çörekotlu tuzlu kurabiyelerle?

* Cümle Murathan Mungan Kibrit Çöpleri kitabı Şöyle Olsun Böyle Olsun isimli öykücükten alınmış, tarafımdan devam ettirilmiştir. 

Aralık ayı #blogfırtınası ikinci gün ödevidir.

Çörekotlu tuzlu kurabiyelerin tarifi için Zeynep'çiğime teşekkür eder, denediğinizde pişman olmayacağınızı söylemeyi görev bilirim. Yazdıklarımı o şahane ezgiyi dinleyerek okumanızı isterim. 

sevgiler, saygılar...




3 yorum:

bırtutamkekik dedi ki...

bu fırtına beni sarrsaydı narincem..;)
bir rehavettir gitmek bilmiyor üzerimde..
ellerin dert görmeye..
sevgilerimle...
:)

mine dedi ki...

şiiri sevdiğimi hatırlattın bana teşekkürler ...

Mutfak Havlusu dedi ki...

Ovvvv yeni görebildim yazıyı!
Tabi ki açtım müziği ki bunu biliyor ve dinliyordum,ipod umda yüklü de:-)
çok güzel yazmışsın yine yeniden..
Çörekotlu yapıyorum bu akşam yine,hadi bakalım..Selamlar

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin